HOŞGADEM YAYLASI
Yaylaydı Hoşgadem yayladığımız
Aylarca davarlarla kaldığımız Koyundan keçiden süt sağdığımız Yaylada bozulmazdı sağlığımız Yaylam sana davul zurnayla göçtük Taştan duvar ördük üste dal örttük Çile çektiğimiz ne günler gördük Yaylam senin o çileni özledim Karyola divan yok koltuk arama Evde yatmasan da sakın ağlama Kafana takarak kara bağlama Yaylam senin kekik kokun özledim Rakım iki bin yüz bulut üstünde Mübarek zat yatar yüksek tepende Mezarın başında taş görmesen de Gönülden edilen duan özledim Çamların altında binlerce koyun Öğlen sıcağında yatar upuzun Davar sürüsünden eksilmez tozun Çan kelek meleme sesin özledim Yaylam ıssız kalmış artık göçülmüyor Kössü yuva yapmış diken biçilmiyor Suların çekilmiş bir tas içilmiyor Pınarından akan suyun özledim Akgül’üm diyor ki ıssız yaylalar Semaya ulaşır dumanlı dağlar Tırmanıp durursun tozludur yollar Yaylam senin uzun yolun özledim |