YENİ ELİFBA
Gezintiye çıktım elifba içinde bu gece,
Gözüme takıldı, her bir kelime, her bir hece. Kimi tepe taklak, kimi de eğrice büğrüce, Her birini düzelterek, yeniden yazmak gerek. Babın anlamı kapıdır, Hak yola açılmalı, Hakkın nizamına evvel oradan geçilmeli. Baktım, kenarları kalkık, uçları da çengelli, “Be”yi ele alarak adam gibi çizmek gerek. Camilerimiz döndürülmüş panayır yerine, Uçaklar sürter olmuş zayıf minarelerine. Odunlar içine dolmuş, zehir de ciğerine… “Cim”lerin noktalarını çıkarıp süzmek gerek. Zalim ezdikçe semirmiş, göbekler olmuş kat kat, Mazlumun ahı göklere çıkmış, kalmamış takat, Zulmün önüne mutlaka çekilmeli kalın hat, “Zı”yı yola getirip hak gücüyle ezmek gerek. Binalar kat kat olmuş, zinalar artık aşikar, Dizi filimler; zaniye yıldız, zani sanatkar, Saysın sayısını, indikçe üstüne sopalar, “Ze”nin hassas noktası düşüp, sırtı tozmak gerek. Sirkat malı açıktan açığa pazara inmiş. Helal kazananlar küçücük bir köşeye sinmiş. Hırsızlarla sultanlar halkın üzerine binmiş “Sin”lerin dişini söküp, direğe dizmek gerek. Hakka, doğruya lâ, lâ, diye küfür savuran, Batılın gölgesinde hakikate tekme vuran, Gerçeği ters görmek için amuda kalkıp duran, “Lamelif”i ayağının üstüne düzmek gerek. Karunların keyfi keka, yığmış mal üstüne mal, Milyonlarca aç insan, sanki onlar için hammal, Servetten beli bükülmüş şu “kaf” harfi anormal Kanun çıkarıp kalın derisini yüzmek gerek. Neredeyse unutulmuş Rasüllerin yolu, Ayrık otuyla dolmuş yolun sağı solu, Ağır mesuliyetten bükülmüş şu “ra” nın beli, Ne tarafa işaret ettiğini sezmek gerek. İşin doğrusunu anlamaya “elif” tarifmiş, Temsil ettiği manalar “elif” gibi zarifmiş, Bütün harflerin uyacakları ölçü “elif”miş, Her harfi düzenleyip buna göre yazmak gerek… |
SAYGILARIMLA