EMMOĞLUNDAN EMMOĞLUNA MEKTUP 51
Karnım doydu temeniden dilekden
Niçin bizi dilediler emmoğlu Kırk yıl önce istanbul da elekden Buğday gibi elediler emmoğlu Vatandaşlar koştu belki uçarak Yoksulluktan fakirlikden kaçarak Evden barkdan köyünden de geçerek Hasretliği uladılar emmeolu Sağlamları geldi tren garına Hasret kaldı çocuğuna yarına Düşünmeden zararına kârına Kundaklayıp belediler emmoğlu Habersizdi vatanından köyünden Ayrı kaldı düğününden toyundan Gurbet kahrı zordu aştı boyundan Günü güne doladılar emmoğlu Analı babalı öksüz oldular Yarından yavrudan ayrı kaldılar Ne ararken neyi nasıl buldular Sıla diye melediler emmoğlu Zamanla izine gelip sılaya Şahit olduk şahit bazı olaya Konu olduk sohbetlerde alaya Hoşgörüyü suladılar emmoğlu Gurbetcinin cebi görünce markı Her yerde görüldü bilindi farkı Alnının terini dişlisi çarkı Faprikada yaladılar emmoğlu Avrupa demeden bir dinle hele Yalanı savurma yağmura yele Muattap olmadan işçisi ile Kazancını taladılar emmoğlu Göremedi Ankara yı yanında Bir sebebi olmalıydı bununda Hesaplar da anlaşıldı sonunda Çamurlara buladılar emmoğlu Fedaiyim yaş elliye dayandı Bir ömür de gurbet ellerde yandı Uyuyan umutlar şimdi uyandı Dişlerini bilediler emmoğlu.... ©zan fedai 4.2.2007 almanya |
Tren dedikleri demir kervancı,
gurbetçilerimizden başka, nice çileler, hasretler ve umutlar da taşıdı gurbet ellere.
Hele Alamanya' ya işçi olarak gidenlerden ilk vefat eden Tokat'lı Cesur'un naaşının haftalarca bürokratik sebeplerle ortada kalması, mezara defnine yasal prosedürlerin engel olması ilk aklıma gelenlerden.
Göremedi Ankara' yı yanında
Bir sebebi olmalıydı bunun da
Hesaplar da anlaşıldı sonunda
Çamurlara buladılar emmoğlu
Fedaî Abi,
yüreğin, sazın var olsun.
Hakikatler bilinsin, duymayan duysun geri plandaki gizli hesapları.
Selam ve hürmetlerimle.
Hüseyin Gazi