BURDUR'UM
BURDUR’UM
Asırlar öncesinden, sürüp gelen ününle, İn suyu mağarası, Susuz handa dününle, Tarihlere sığmayan şöhretinle ününle, Şiir şiir ses veren, bir destansın Burdur’um. Bir sevda, bir sevgi bir aşksın, Bir özlemsin, bir vatansın, Bir huzur kentisin, Bir destansın Burdur’um. Düğün dernek tutulur, çekme etler ocaktan, Teke zortlatır efe, seke seke bacaktan, Dinmez ezgi sesleri, Aziziyeden Bucak’tan, Çengiye heves verir, davul zurnan Burdur’um. Curasın, bağlamasın, kabak kemanesin! Sipsisin, davulsun, zurnasın!.. Düğünsün, derneksin, örneksin, Bir destansın Burdur’um. …..Dik kuyruk ördeğimiz, kazımızla, ……..Otumuz sazımızla, ………..Gönül alan sözümüzle, …………..Gelinimiz kızımızla, ……………Sarı çiçek mor menekşe ovamızla! ………………..Salkım salkım, bağımızla… …………..Göllerimiz gülümüzle, ……….Örenlerde dağımızla, ……...Bir destansın Burdur’um. Düğün havalarınla, Avşar Beylerinle, Gurbet türkülerinle, folklorun zeybeğinle, Ezgilerin, sazın sözün, hem bahar hem güzünle, Bir destansın Burdur’um… Testi kebabın şiş köftenle, Kabak tatlın, muhallebin, Ceviz ezmen ağız tadınla, Zengin mutfağınla, bir destansın Burdur’um. Tezgâh başında gelir, genç kızların hevesi, Nakış nakış örgüde, türküdür kirkit sesi, Genç kızların dilinde, şarkıların güftesi, Kınalı parmaklarda, Bir destansın Burdur’um…. Çekiç sesinde ahenk, kalaylanan tasta sır, Tefenni’den buğdayın, Yeşil Ovadan mısır, Unutulmaz folklorun, geçse de bin bir asır! Sipsiye nefes verir, Aziziyen Burdur’um. Mehmet Akif Ersoy’u, gönderdin sen meclise, Bülbül’ün figanını, dönüştürdün hür sese, Özgürlük savaşı var, haydi yine gel dese, Can veren nefes veren, bir destansın Burdur’um. Hangi birini saysam, anlat anlat bitmez ki, Aciz kalır lisanım, kelimeler yetmez ki, Bir gelen ayrılamaz, kovsan bile gitmez ki, Konuk sever halinle, bir destansın Burdur’um. Yayla yolunda biter naneler, İnce belli kız doğurmuş anneler. Varsın salınsın yiğitler, güzeller, Hatçalar, Kezbanlar, Zeynepler, Emineler, Kimi saysam kimi koysam ki, Ardı ardına sökün ettiler. Bir sen güzelsin, bir de sende gün batımı. Sorsam nerelisin, Burdurluyum dersin. Tanışımsın, hısımımsın, akrabamsın. Burdurlumsun, köylümsün, gül yüzlümsün, Gül bakışlı, suna boylu, güzel huylumsun. Soframda ekmek, tasımda suyumsun. …Kömür gözlüm, girdim bağ arasına, ……….Üzümün karasına, …………..Yarı köy , İlyas’ıma, ………………Gün eğilmiş güllerin sarısına. …………………Gecelerde Ay’ı, ………………… Gündüzlerde Güneşi söküp attım, ………………………Ta gölün ortasına. …………..Sorsam nerelisin? ………. Burdurluyum dersin. …….Evet, burası Burdur, bizler de Burdurluyuz. Ali Gözütok / 2005 |