HADİ ONLAR... YA BİZLER??
Hadi, onlar Allah’sız, Firavun’dan geldiler,
Ya bizler, çok Hak’lıyız, nasıl bizi yendiler? Asıl kaynak bizdeyken, söyleyin efendiler, Nasıl böyle yayılıp, postu yere serdiler? Akın akın cehalet, doluyorken ruhumuz, Çok büyük haram dedik, yalnız üzüm suyumuz. Ders çıkarıp tarihten, değişmezse huyumuz, Diller Allah diyerek, kazılacak kuyumuz. Vatan, millet diyen de üşüştü haram işe, Bir elinde can alan, diğer elinde şişe. Şehadet şerbetinin sahtesini içmişe, Hadi gel aşkı anlat, kalbi mühürlenmişe. Yükselirken dünyada imansızların soyu, Parsel parsel cenneti satıp, aştık biz boyu. Onlarınki siyahsa, bizim siyahtan koyu, Hakikati anlayan, kimseye vermez oyu. Bizi âlim mi yaptı, dizi dizi taş çekmek? Böyle böyle dolandı boynumuza hep ilmek. Yetmedi mi bunca yıl inimize çekilmek? Yeri, göğü izleyip, vaktidir ilim ekmek. Almak hak "dinimizce!", kaçtık zekât denince, Hurafeler çok kalın, oysa Kur’an ne ince. Arap dili kutsal da, haram kendi dilince, Çok geçecek iş işten, akıl başa gelince. Gösterme başkasına, asıl içinde namaz, Bak Maun Sûresi’ne, dolu böyle yaramaz. Yüce Allah’ın dini bir zümrenin olamaz, Öyle derin ki yara, hiçbir tabip saramaz. İzleyen, ağaçların rüzgârda dallarını, Bıkmadan kıyam secde, görür yaptıklarını. Yalnız eğilip kalkmak olsaydı bütün hüner, Bütün dallar cennetin başköşesindeydiler. Kitaba el değmeden, akıl nasıl değecek? Türbe türbe dolaşan sandı, göğe erecek. Kudretini Yaradan, ölülerle bölüşmez, Sana senden yakın Hak, aracıyla görüşmez. Ne gözlerin kör dolaş, ne avret yerin açık, Nizamın ölçüsü var, eğer değilsen kaçık. Ya inip ininde bul, ya âlemi seyre çık, Gönülden istiyorsan, her yer âyet apaçık. Eğer aklı koyarsak, fırlatıp bir kenara, Çoktan girdik yaşarken bu dünyada mezara. Girilmezse cennete sakal, cübbe, sarıksız, Ateşlerde yürütün, ayaklarım çarıksız. Çağdaşlık, medeniyet olsaydı eğer zillet, Mekke’den Medine’ye etmezdi Nebi hicret. Hakiki mürşidini ara ilim içinde, Hak aşkına bul getir, olsa bile o, Çin’de. Din mi zannediyorsun Arab’ın kültürünü? Düştüğümüz bataklık bu zanların ürünü. Tanımazsan ceddini, atanı, Türklüğünü, Biz yaşarken matemi, eller yapar düğünü. Hiç boşuna şeytana taşlar atıp sövmeyin, Tüm putlar içinizde, kendinizi övmeyin. Canlar acı çekerken yalnız nefsini duyan, Bütün liman yanacak, ne olur artık uyan! Hikmet ara düşünüp, her yerinde âlemin, Sor kendine sonunda, neyi eksik Âdem’in. Madem bize üfledi, O, ruhundan bir nefes, Sana senin dışında, bütün âlem bir kafes... Erkan Yücel |
Yüreğine emeğine sağlık usta
_________________________________________Selamlar