BİR KUŞ EKSİK GÖKYÜZÜNDE
Içimdeki aşkı sen öldürdün
Yasını tutmak bana kaldı Ne çok öldürdün bizi Hergun dilhem dilhem Ve sen katil zanlım Bense Sırf sevdi diye katedilen günahkâr. Bugün; En affedilmesi zor düşlerin gecesindeyim Faili meçhul hayaller ruhunla sevişmekte Bu gece seninleyim Sen sana düşen simsiyah kahveni ben bana düşen beyaz rakımı yudumlarken Söylermisin onca gerçek varken Kocaman bir yalan olmana gerek var mıydı? Söyle... Bu sensizlige içtigim kaçıncı kadehim Kaçıncı bu sarhoşluğumda yazdığım şiir keşkelere tahammüllü olmayan Bu kaçıncı yakarış İsterim ki kavuşmak muslat olsada Sevdiğim konuk olsun satırlarıma Derdini iki satırla anlatamayan kadının Kalemine derman olsun. Ah be kara sevdam ölüyorum sanki Zihnime bir özlem düştü Kırkyıl hasretindeyim gibi Yüreğimi nereye sıgdarabilirim Hiç bilmiyorum Kimbilir belkisi olursun Düşlerimin gerçeğine İnce bir sızıntı gönder ruhuma kokunla Karanlığın olmadığı bir hayat var de Bir umut ol bir umut ver bana Sanki Sonbaharda dökülen yapraklar gibi Hüzün döküyorum Oysa senden yana Ne çok kara kış yaşamıştım Ama bugün ki gibi hiç üşümemiştim. Hiç mi hiç Kolay değil bu yürek; Kavuşması imkansız bir aşk yaşadı O kocaman aşkın içine İmkansızlığı sığdırarak Senden benden biz yarattı. Sırf bedenlere hükmetmedi diye Sen bizi Öldürdün.. Bak yine yanlış saydın Tekrar say bidaha say defalarca say Bir kuş eksik gökyüzünde |