İblise kuyruk sallayan ruhunu gördüm. Yılanlarla köşe kapmaca oynuyordun.


Döl denizinde yatağın, uslanmayan aranla dünyayı doyuracağını söylüyordun.

Eskiciye sattığın eteklerinden sabun yapabilirdin, kapış kapış giderdi kaygan zeminde, ardına bakmadan dökülen kirlerinle...


İlk insanı ’ben doğurmalıydım’ diye caka satıyordun. Şarap, ekmek, kutsanmış kasede ceninler, ağırdan çürüyordu lanetli bedenin.


Çalmadığın kapı, almadığın ehliyet kalmamıştı. Onca kaza bir dolu sanrıyla ilk yardımda yatıyordun.


Bağışıklık sistemin çökmüştü! Ortalayıp, dudak aralarından geçiriyordun hayatı.


Mahsenin boşluğuna dayanamıyor, eskiciye verdiklerini tek tek geri alıyordun.


Üç adımlık yoldun. Açtın ağzını ulu orta, kırdığın cevizlerle bademli çöplüğünde muz gibi soyuldun.


&