ÇOKTULAR.
Umutları üşüyordu, düşleri duyguları da...
Üşüyorlardı çünkü onları ısıtan yüreğin bir parçası kopup kopup gidiyordu. Çoktular, bir parçayla tükenmezlerdi ama azalıyorlardı. Bir bir gidiyorlardı ölüme, bazen iki iki, bazen üç üç... Çoktular ürkeklikleriyle, yiğitlikleriyle, eksikleriyle çoktular. Acılı ama duyarlı olmanın bilinciyle anlamlı dayanışmalarının coşkusuyla kalabalıktılar. Birlikte öğrenmişlerdi aşkı, dostluğu, kavgayı, vefayı, öfkeyi. Kırılır onarılırlardı, daralır genişlerlerdi. Ülkede ne yaşanmışsa onlar yaşadı birlikte, yaşayacaklardı da. |