Minare hoparlörleri açılır
Müezzinin yanık sesinden
Acı bir sala kulağımda yankılanır
Yüreğim bugün bir ayrı sancılanır

Seni hep el üstünde tutmuştum
Yine ellerim üstündesin
Bu sefer başka
Sayısı belirsiz tabuta uzanan ellerin

İki kilometrelik yolda
Üç kez dokunabildim açıkçası
Ne kadar kısa geldi
Teneşirle mezar arası

Taşıdılar
Tabutun içinde sen
Ne kadar bağlanmışım içimde sen
Oysa tabut tek kişilik

Yeşil bir örtü altında
Başucunda en sevdiğin yemeni
Her adımda duyulan gıcırtı sesi
Kurduğumuz hayaller hani

Sözüm geçmez ki ecele
Nereye böyle alelacele
Bir gürültü, kalabalık, velvele
Her adımda kalbimi sarsan zelzele

Gökyüzünü kaplarken nimbus
Her yer benim için olmakta birer mahpus
Ömrümün geri kalanı
Sanki bir kâbus

Yoktu bunun farkında olan
Ne toprağı kazan
Ne toprağa koyan
Ne de toprağa yatan