KARMAKARIŞIK BİR RÜYÂ
Sabaha karşı yatan
Öğleyin kalkar... Bir uyandım ki Hay Allah Karmakarışık rüyâlar; Kolaysa çöz Hay’ra yormak mümkün mü Dolandırıcılar, dolandırıcılar Düşlerimde beni Oradan oraya koşturup Saatlerce yordular!.. Anlatayım olanı biteni Sıcağı sıcağına Aklımda kalanı kadar Yoksa düştür, uçar gider; ... Bir lokantada yemek yedim Hesap için Eski kağıt paralardan Bin lira verdim Bekliyorum para üstü gelsin! Bekle bekle bekle Gelen giden yok Paranın üstünü almak için Kalktım kasaya gittim, Kasa başında bir çocuk Para yerine Yazılmış çizilmiş Paramparça edilmiş Minik minik Beyaz kâğıt parçalarını Tutuşturuverdi Avucundan avucuma Parça parça Yırtılmış bir tomar kâğıt -Oğlum bu ne?! dedim - Para işte bunlar! Başka para yok! dedi bana... Nasılsa inanıp Aldım yırtık kâgıtları Çıktım dışarı Meğer eksikmiş paranın üstü Döndüm gerisin geri Bu kez çocuk yok yerinde! Sahibini sordum lokantanın Bir adam çıktı karşıma Çocuğun babasıymış, Halimi anlattım Yırtık kâğıtları gösterip Paranın üstünü istedim; -Dur halledelim, bekle biraz Müsade et bana Sıradaki kişilerin İşlerini bi halledeyim Bakalım sonra! Öyle de kalabalık müşteri Biri geliyor biri gidiyor Çok da iyi işleri! Derken adam, bir baktım Kaybolmuş ben onu beklerken Görünmüyor ortalıkta; Sordum soruşturdum Gören birisi varmış İşaret edip ardından -Bak işte orada gidiyor! deyip Gösterdi bana adamı; Yanında birileri daha var.. Takıldım peşlerine Eski Çınarlı Kahve’nin Oralarda bir yerde Bir işhanı içinde Çıkıp merdivenlerden Üst katlarda Loş, rutubet kokan Dumanlı bir odaya girdiler Peşlerinden ben de, Çekip sandalyeleri Oturdular bir masaya Ellerinde oyun kağıtları Ağızlarında sigara İçlerinden biri Çakmağını çakıp çakıp Sigararasını Henüz yakmakta, Başladılar hemen Kumar oynamaya, Sağa sola baktım Başka masalar da var... Hay Allah Ne yapılır n’işlenir Millet kumar oynarken Adamdan para mı istenir; Kavga çıkar vallaha! Derken uyanıvermişim birden... ... Ah ah , Ne tuhaftı gördüklerim Can sıkıcı, Karmakarışık bir rüya, Düşündüm durdum Aklımda sorular Neye işaret acaba Akla hayâle sığacak gibi değil; Vurdum kafayı, yattım yine!.. ... Uyandım tekrar Bir kaç saat geçmiş Kafamda hâlâ aynı rüyâ Vakit öğle olmuş Saat Onikiye çeyrek var Elimi yüzümü yıkadım Ayıktım biraz.. Balkona çıktım Güneş tepeye çıkmış Bakınca yüzüne Ilık ılık Güz sıcaklığı ile Gülümsedi yüzüme Masmavi gökyüzü Hava sıcak! Yorganın altı da sıcak Fakat "Korkulu rüyâ görmektense Uyanık kalmakta fayda var!" ... -III- ... Yaz şair yaz Düşleri, hayâlleri geçtin Rüyâlarını da yaz Aklımdan çıkmayan Para diye verilen O yırtılmış, paramparça Yazılı beyaz Kâğıt parçalarını Yırtıp attığım, müsvedde Şiirlerime benzettim biraz! Düşlerim hayrola!... -IV- ... Al işte, tam şiir bitti "Allahü ekber... Okunuyor öğle ezanı Daha kahvaltı yapmadım Hayırlı olsun düşlerim Allah mahçup etmesin Şiir yazanı... Şiir benim ibadetim!... Yüzlerce Binlerce kâgıt geçti elimden Tekrar tekrar Yazar yazar çizer Karaladıklarımı Sonunda temize çeker Müsvedde kağıtları Katlayıp katlayıp Küçülene kadar Parçalayıp yırtarım Sonra İki yanağımın üstüne Ellerim ile kaparım Dualar ederim Huşu içinde Sessizce derin Sevda ile böylece Çektiğim emeğim Yüreğimin Sesine ses katar İşler bir kat daha Ruhumun derinliklerine Aşk iliklerime kadar... Gözlerim yaşarır Belli mi olur Aşk ile yürek İmkânsızı da başarır Gerçek olur rüyâlar... Şaban AKTAŞ 16.11.2020 - 12.49 Görsel; Yanartaş Olimpos Çıralı Sönmez Ateş, Chimaira ANTALYA - TR |