BAŞBUĞ'UM
Bir Nisan gecesiydi bu alemden göçüşün,
Keşke hiç duymasaydım o haberi başbuğum. Sanki bir kasırgaydı bu dünyadan geçişin, Varlığın adamlığın muteberi başbuğum. Bir bakışın yeterdi bu alemi yıkmaya, Yeri göğü inletip her tarafı yıkmaya, Altaylar’dan Tuna’ya sel olupta akmaya, Namerttir ülküsünden dönen beri başbuğum. Bir elin Musul’daydı bir elin Karabağ’da, Bir elin Kerkük’deydi bir elin Aladağ’da, Senin gibi gelmedi yaşadığın bu çağda, Yokluğunla bu dünya sürgün yeri başbuğum. Evlatlarım derdin ya o hiddetli sesinle, O an alem titrerdi o medetli hissinle, Ağlamaktan kurudu pınarlarım yasınla, Sensiz geçen her vakit elin kiri başbuğum. Nice zindan gördün de bir gün dile mi geldi, Yaşadığın sürgünler elde bile mi geldi, Sensiz Turan elleri öksüz yele mi geldi, Yürüdüğün tüm yollar alın teri başbuğum. Sürülsemde fizan’a bu davanın uğruna, Kavlimdeyim bilesin el sürdürmem bağrına, Sen ki mahşerden seslen ses vermezsem cağrına, Gök girsin kızıl çıksın dönmem beri başbuğum. Cihan BERDİBEK 14.11.2020 |