ıslak ve karışık
Yüzümü suda bıraktım.
Çocuksu hayalleri sokağımın başında. Küçük ve başıboş adımlarla, seyrek yapraklı ağacın yanına gittim. Islak ve karışıktım. Yağmur hiç dinmeyecek gibi yağıyordu. Yorgundum herhalde. Yağmuru da, rüzgârı da, yorgunluğumu da umursamayacak kadar... İnce gövdeli ağacın gövdesinde dolaştı gözlerim. Bunca yağmura rağmen kuru yerleri vardı; şaşırdım. Yaslandım. Yüzümü göğe kaldırdım. Sonbaharın sarı yapraklarında nefeslenen damlaların savruluşlarını seyrettim. Önce miydi, sonra mıydı, yağmur muydu? Hiç bilmedim.bu sabahta güne yağmurla uyandım ıslak yollarda yazın ortasındaydım bu kez ve yine Yağmuru da, rüzgârı da, yorgunluğumu da umursamayacak kadar ıslak ve karışık.. |