SustumŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yüreğimizden geçenler kaleme değdi, döküldü mısralara...
İşte yine kendimle baş başayım
Kendi hâlime mi yanayım Yoksa sana mı, söyle canım... Susma Cevabı sende soruların.. Sanma ki soru soruyorum Ben yine sana susuyorum... Konuş Tüm suskunluklarımın üstüne Yine de susarsan Olsun, her hâlin baş göz üstüne... Kızma Sensizliğin adını sessizlik koydum. Sesini unuttum sandım, Yine seni duydum... Gelme Git diyemem (ki) gelişine Bir ömrü sığdırırım Ab-ı hayat sunduğun gülüşüne... Bak İşte yine sana sustum Sensizliğe düşman, Sen’li olana dostum... Ve sustum... Yokluğunda, varlığına Satır satır seni dokudum... Nerde kalmıştık... Seni sana anlatıyordum, susarak... İçimden geldi, Yine sana geliyorum, susayarak... Susuzluk gibi değil ki bu, Su içsem geçmez. Yağmur olup yağsan yüreğime, Sana susuzluğum dinmez... Nasıl geçer bu his, Nasıl diner sensizlik, bilmem. Gönül dağımdan bir parça düşse Yine de şikâyet etmem... Görsem diyorum gözlerini, Belki geçerdi bu hasret.. Gözlerim seni ararken, Yüreğim diyor ki, sabret... Sabır.. İlacı olur mu sensizliğimin, Biz’den Sen çıkarsan Neyi kalır ki benliğimin... Ben diyarı değil (ki), Biz’den geçeyim.. Tüm zamirler toplansa Ben yine Sen’i seçerim... Gel artık, Özneler gizli kalmasın.. Adını yanaştır adıma, Virgüller dahi ayırmasın... |
Çırpınıyor seven
Sevgi deryasında
Kutlarım