İnsan ve Su Döngüsü !İnsan ve su, iki denklem, aynı sonuçlanan. Ruhu göğe, bedeni toprağa konuşlanan. Su topraktan, insansa bir kadından doğmakta. İkisi de eşsizdir, güzellikler sağmakta. Su da yürür, insan da, bir yol bulup kendine. Taşarlar ara sıra, sığamayıp bendine. Köpürüp renkten renge, girince çekilmezler. Köprü olsalar bile, üstünden geçilmezler. İkisi de sonunda, sükunete ererler. İçlerinde ne varsa, bir yerlere sererler. Ömürleri boyunca, hep dolaşır dururlar. İçlerini dökecek, yer ve insan ararlar. Çoğu kez hayat verir, bazen ise alırlar. Baştacıyken bir anda, istenmeyen olurlar. İkisinin içi de, çok şeylerle doludur. Dışa atan mülayim, atamayan delidir. Biri buhar, biri ruh, haline erişerek. Semaya yükselirler, hiçliğe karışarak. Sabırla bekler durur, ikisi de orada. Tek bağları inançtır, yeryüzüyle arada Bilirler ki sonunda, bir yerlere dönüş var. Yükselen her aleve, muhakkak ki sönüş var. Bir döngünün içinde, geçen zamandır ömür. İniş çıkışlarıyla, gayet yamandır ömür. İnsan ve su döngüsü, bir garip bilmecedir. Ölüm inziva hali, ağaracak gecedir. Miad gelene kadar, dönecektir bu döngü. Sûra üflenilince, sönecektir bu döngü. (Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU) |