DÜNYA
Akıbet ömrüm
Cebimde kefenim ile gezerim Dünya hanci Ben ise yolcuyum Niyet ve kısmet Kader ve alın yazısı Günahlarım ve sevaplarim içinde Beyhude hayatan nefes çalıyorum Hangi vakit sefere cikicagim belli değil Elimde tövbelerim günahlarım Cebimde kefenim Dipsiz bir kuyuda yolculuk yapmaktayım Dünya döndükçe Günahlarim sevaplarimi sîliyor Ayak izlerinden belli Hangi yolun yolcusuyum Hangi duraklarda yıkıldı bedenim Hangi duraklarda mutluluktan bir kaç nefes çaldım Kadir kıymet yazılmış Fitratima istesemde Saygısız olamiyorum Her kapıyı çalana eyvallah dedik Dedik demesine lakin Kapıdan girenler Zehirlerini akıttı Yürek haneme Zoruma giden şeyde Göz göre gire Zehiri bırakıp gitmeleri Hangi gitmeler bu, Zehir ile baş başa birakilmammi Yoksa zehrin sahibine takılıp gitmesinemi Hüzün dökerim geceme Her hüzün yeniden filizlenir Ve hayat yolculuğunda Benimle yürümeye yaşamaya başlar Aklım firar edecek durumda Firari şarkıların arasında Tekme atıyorum yalan dünyaya Oysa kendime tekme atiyormuşum Birkaç tatlı kelama Yada tatlı bir bakışa İçten bir gülüşe Sıcak bir dokunuşa Yüreğim kilim olup serilmedimi Kadir kıymet bilen Paspas olarak kullanmaz Bilmeyen ise farkına bile varmaz Acı yüklü kelimler yüklendi beyin haneme Hayat acı, nefes acı Umut ací, yazgı acı Alıştı artık benliğim Nirkotin gibi sardı hücrelerimi İstesemde atamıyorum İstesemde koparamiyorum kendimden Beyhude hayatın Soframa bıraktığı acıları Olurmu ulan Hiç cakkal aslana yol gosterirmi Hayat çakal Sofra aslanlar sofrası Hane acı dolu nefret ve kin dolu Sarsam hayatı kollarimla Zehir dolu dikenleri saplanda yüreğime ,bedenime Ben intihar etsem O hayat ölse Son bulsa bu yolculuk Ve son bulsa acıyla yoğrulmuş nefesim Hey hat...! Ya mezar olur yada dikili bir taş Yada insan gibi bir hayat yaşar Bu omuzlarimin üstündeki baş, Nefesim alev gibi Yakıp yikasim var Hayata dair bana dair her ne varsa Uyumak istiyorum Her şeyi unutarak ve her şeyden arınarak Gözlerim kapanmak isterken Beynim uyan diye nara atıyor Yüreğim köşesine çekilmek ister Kaderim restini çeker Ne olurdu ulan Hayatı demli bir çay gibi içsem Üç şekerli olsa kirtlama yapsam İçerken bir oh desem Ne kadar çok gördünüz bana Bir bardak demli çayı Ne kadar çok gördünüz bana Elliden sonra mutlu olmayı Mayın tarlası gibiyim Gelen patlatıyor yüreğimi Giden patlatıyor benliğimi Ben infilak olmaktan bıktım Ben dik durmak insanca bir hayatı yaşamak derdindeyim Hayat bana küs olsa da Ben hayata kuş kalmadan Doğan güneşe ihanet etmeden Okunan ezana kulak tikamadan Bakan gözler de nefreti okumadan Cakkalarin ihanetine uğramadan Serefsizlerin nefesine aldırmadan Kudurmuş itlerin saltanatına Tekme atarak Arınmış paklanmis Her acinin iyadesini yaparak Korkmadan kahpe guluslerden nefes almak istiyorum Zehir yüklü kelimelerin Yüreğime degmemesi için Zehirli beyinlerin yamacima ilişmemesi icin Hayata yeniden merhaba demek için Tukketim ömrümü Ömür tükendi Nefes tükendi Deliliğin tükendi Lakin Bendeki dert keder acı tükenmedi Alıştım Alıştım artık onlarla yasamaya Lakin taşıyacak mecelim kalmadı Sanırım ben ölürsem Mezarım baya büyük olacak Ancak sigar dert yüklü cusem Koca mezara Ahiretin sancağı var yüreğimde Elbete o sancak sahibine teslim edilecek Elbette ki düşecem terazi kefesine Ya ben ağır gelecem Yada günahlarım Bir noktadan sonra Umrumda değil diyorum Ama sırat köprüsü dur diyor Agirsin gecemezsin Dur günahın çok yuruyemezsin Yüzümde tatlı bir tebessüm Ötede yüküm cussemden Ağır idi Burda cusem yükünden ağır olsa Hani diyorum ya Olmaz ama Varsın bir dilegim daha olsun Varsın tasimasin siratil müşterim köprüsü benliğimi Ben bu dünyada yaşamadım ki Öte dünyada yaşama hevesim olsun Ben bu dunyadan hayır gormedim ki Öte dünyadan bir beklentim olsun Artık hiç bir şey dindirmiyor sancılarımi Ne evlat hasreti bitiyor Nede yarįn ok gibi bakışları Suskunluğun içinde İdam ediyorum benliğimi Susuyorum neden sutugumu Anlamasalarda susuyorum Ben biliyorum suskunlugumun nedenini Oda bana teselli oluyor Geriye dönüp bakıyorum Ve geleceğine bakıyorum Geride aklıma takila sey Hüzün keder En büyük kederde evlatlardan bana miras Birde yarın hançer gözleri Düşünceleri delip geçiyor benliğimi Harmanliyorum Ve geçmişe bakmaya zorluyorum beynimi Gelecekte sadece iki işaret görüyorum Dikili iki taş Ortada ben Sararmış otlar arasında Unutulmaya yüz tutmuş halde Oysa bu hayatta Gectigim her sokata Ayak izim ve gölgem var Dünya benim olsa idi ne olurdu, Hiç bir şeye yaramadı Evlat yüz cevirmis Yar sırt çevirmiş ise Demem o ki Dünya hanci ben ise yolcuyum... |