olsa olsa
en başından söylemeliyim ki
bu bir şiir olmayacak olsa olsa içsel bir yalpalanma olabilir ancak hangi kuşa benzediğini biliyorum duruşunun ve biraz da koyu gölgeleri andırdığını doğduğun yer kadar soğuk zaman kadar ketum olduğunu dedim ya bu bir şiir olmayacak bana bir şairmişim gibi davranmak zorunda bırakmayacak hiç kimseyi -bana benzeyecek ayak izlerini nereye bıraktığını biliyorum ve yüzünün alacalı bir bulutu andırdığını ıslık çalamadığı için ağladığı zamanları biliyorum çocukluğunun ama yine de bu bir şiir olmayacak olsa olsa kimsesiz bir kadının kendi kendine mırıldanması olabilir ancak gözlerinin önüne sık sık neyi getirdiğini biliyorum ve en çok neyi dilediğini kendi tanrından buna rağmen bu bir şiir olmayacak olsa olsa dalından vakitsiz düşen kekremsi bir çağla olabilir ancak tütün koktuğunu biliyorum ellerinin ve her mevsimde sarardığını parmak uçlarının güze rağmen bu asla sana yazılmış bir güz şiiri olmayacak olsa olsa kör bir duman olacak yakıp yıktığın yerlerden sonsuza uzanarak tüten hulyaperest |