ÜSTADLARA DAİR ACEMİ BİR ŞİİR
Bütün ustalar
Erken gidiyor ve ben Bütün acemiliğimle Yas’lı cümleler kuruyorum onlara ve bütün öğreneceklerim yarım kalmasın diye Anlattıklarımı ve Anlatabileceklerimi Yaşadıklarımı ve Yaşayabileceklerimi Hissettiklerinizi ve Hissedebileceklerinizi Yazabilmek için Usulsüz cümleler kuruyorum ve zaten Usulüne gerek kalmasa da İnsan Herhangi bir cümleden yargılanabilir mesela Mesela insan Herhangi bir cümleden aşka da düşebilir ( hangisi daha tehlikeli bilmiyorum hala ) Nazım Hikmet’ten öğrenebilirdim mesela Anlamsız bir şekilde sevişebilir Olur olmaz yerde sövebilirdim Mesela Mesela Can Baba öğretebilirdi bunu bana Turgut Uyar’ın Mutsuzluk tanımı kadar güzel bir tanım yapamayabilirim ama 0’nun kadar Mutsuz olabilirim mesela ya da Edip üstadın Sevgiyi tanımlarken yazdığı sözcükleri Kendimce çevirebilirim ama Bir dizeye katamayabilirim Cahit Ustanın ’’Sana zorsa bırak yanayım Kolaysa esirgeme” dediği gibi yanacak kadar cesur değilim ama yazabilecek kadar Hasretindeyim veya Yahya Kemal’in Vedalaşmayı özlemiş O gemisindeyim ve Hiç bir zaman Hiç bir insanı Necip Fazıl’ın Beklediği kadar Bekleyemeyebilirim Aşkın Çoğulcu olduğu bu zamanlarda ’’Aşk iki kişiliktir’ diyen ustayı unutamam ama asla ve hasretinden prangalar değil ama Şarkılar eskittiklerim Konuştuğum ve henüz Hala tartışılan bir dilde Arifçe Ahmetçe Atilla İlhan gibi Her sevdiğimde bazen Bir öncekini görmek istiyorum ve bu kötü mü güzel mi Hala bilmiyorum Özdemir ustayı Şarkılarda hatırlıyorum hala ve Müzik de bazen insanı şiire özendirir ve ben şu yaşımda hala aşktan korkuyorum Haydar usta gibi Tüneli geçtiysek Gözlerimi açabilirim Mona Roza’nın sırrını çözebilmek için Bin tane şiir yazmam gerekmişti Bin tane akrostiş Hiç birisi Sezai Karakoç gibi değildi Bir kadın kadar acı çekmedim ama Gülten Akın kadar Yazmaya çalıştım mesela Yazdıklarım ve Yazabileceklerim Ustaların Mirasıydı bana ve ben hala USULSÜZ ŞİİRLER YAZIYORUM .. |