SEN NESİN? KİMSİN
Sen nesin? Kimsin?
Ne zannediyordun kendini Masallardaki prenses mi? Yoksa kâinatın ebedi güzeli mi? Hayır, hayır zaman gelecek Sonbaharda sararıp solan Ve dökülen yapraklar misali Sararıp solacaksın Zaman gelecek Eski ahşap evler gibi Dökülüp harap olacaksın Zaman gelecek O kızıl saçların Tek tek dökülüp aklaşacak Bana yaşattığın O kehanet günleri O tükenmez aşk dolu kalbini İhtiyarlık bir ağ gibi saracak Zaman gelecek O pembe yüzünde Çizikler oluşacak Ve suratın buruşup solacak O zaman sana ne ben Ne de kimse bakmayacak İşte o zaman aynaya bakıp Ben neydim? Kimdim? Ne zannediyordum kendimi? Diyeceksin kendi kendine! 11.11.1982 Salı Gültepe / İstanbul |
Rüzgarda güzelliğin salınırdın hani
Allar pullar senindi gani gani
Sevmedin beni olmadın mı fani
El kızı büktü belimi,acı söyletti dilimi
Yürürdün nazlı nazlı salına salına
Sanki aşıktı arılar dudaklarının balına
Hayrandım portakal kokularının dalına
Kurt düşmüş hayallerime de halimi sormaz el kızı
Harika eserine çam sakızı çoban armağanı hediyemdir
İyi akşamlar dilerim