GÜL VE ZAMAN
GÜL VE ZAMAN
Güneş nasıl doğuyor Gelip geçiyor Batıyor Bitiyor gün Anlamıyor insan Zihin sürekli meşgul Yazıp çiziyor Düşte geziyor Sızıyor yorgunluktan Böyle yedim Avare günleri bir bir Ve derken işte Geldi geçti ömür Ve denir ki Zamana dair "Söz uçar, yazı kalır" Kalır mı kim bilir Kalmaz ise yazık olur... Gül rengi akşamlarda Güneş kâlbe battı Hayâlimde Güzel Atlar Ülkesi Gece boyu düşler Gece ateşinde Kıvılcımlar sıçrattı Çıngılı gözlerin Meteor yağmurlarında.. Yangın başladı içimde Yıldızlar kayarken Dilekler tuttum Yüzün, gelip geçen Gündü aydı Söz mekânsız Düşüm sensiz Aşk imkânsız olmuyor Güneş gülü solmuyor... Şaban AKTAŞ 26.09.2020 - 18.49 Görsel: Şaban AKTAŞ PAMUKKALE KALMAMIŞ Bir sabah erkenden çıktım dağlara Sis duman ortalık gün ağarmamış Arı yok çiçek yok bal yok petek yok Dereler kurumuş hiç su kalmamış Serin olur idi yaylanın düzü Çiçekler açardı bağların güzü Akmıyor kupkuru pınarın gözü Eski halinden hiç eser kalmamış Delinmiş böğründen kayası taşı Kesilmiş doruktan dağların başı Yok mu karlı dağın boranı kışı Yazında güzünde hayır kalmamış Yoğurt yayık ayran Türkmen obası Dolar taşar idi süt bal kovası Kurumuş gölleri ölmüş doğası Gövel ördeklerden eser kalmamış Bir varmış bir yokmuş cennet bahçesi Kuşlar cıvıl cıvıl yürek serçesi Uçup gitmiş mor dağların neşesi Telli turnalardan eser kalmamış Şaban AKTAŞ 26.09.2020 GELİNAY Ufukta yarımay göründü akşam Yarım kalan kâlbi sensiz ne yapsam Sana yıldızlardan taç yapıp taksam Dolunay gelin ay olmaz mı gülüm?! Ay gecede pırıl pırıl parlıyor Yüzün gökyüzünden nur toparlıyor Günebakan hasret gönül harlıyor Güneşi söndüren olmaz mı gülüm?! Baktıkça yüzüne nur yağar gökten Tuğbanın dalları kök salmış kâlpten Gel sen beni kurtar hasretle yükten Gündöndü döndüren olmaz mı gülüm?! Ay bu gece benden sana gelecek Aşkım ile sana selam verecek Bilmukabil sevgi kim gönderecek Seven gönüller bir olmaz mı gülüm?! Şaban AKTAŞ 25.09.2020 |