balkonda asılı karpuz lamba...
karabekir ilkokulun,
ali dayı’nın dükkandan öte blokta. belediyeden metruk arsanın ağzı cincorop’a taraf, ihaleye kardeşi miko’yu soktu sahabı. hamburg doklarında işçilik yapıyordu. öğle, akşam kartof suda haşlama pişirdi. alman adama bedaviye mark verir mi? "rezervoir dogs" ey biriktirdi: gonaynan mark getirdi kars iş bankasına ve ila ardahan’a... özenerek bir dükkan alt katta, üste daire balkonlu ibade etti: üçgen kesme saçlı balkon demiri koydurdu. duvarı serpme filiz yeşille nakışladı bir de karpuz lamba astırdı... ampulu 100 watt’dı. akşamları yaktırdı... ve yanalı kaldı. balkon vitrin gibi gözüküyordu. perdeler taktı hanımı terziydi. masa ve sandalye teker taneydi. mesaj olsunmuş! geçerken adamlar, karılar... " herife bakın saray yapturmuş..." takdirini belerdiler. ilk geceden sonra asılı karpuz lamba yakılı kalmış. tam 55 sene... adam öldü... hayırsız oğlu göle’de barbutta burayı kumara verdi... açılmış lamba sönmedi. algı, satgı. kiracılar: asteğmen kenan, öğretmen bekir, banka’da memur gülamber abla. hiç birin eli yetipte balkon lambasını söndürmediler. belediye barajı kura nehrindeydi, oranın enerji akımı karpuz lambayı ışıttı, kebandan gelen akımlar, jenaratörler... lambadan gündüzler de gecelerin gibi aktı. tam 55 senedir, günü bugün asılı balkon karpuz lamba yanar durur! olur mu? "evet hala yanıyor!" muş! yalçıner yılmaz akçansa güzel sanatlar lisesi görsel sanatlar uzman öğretmeni çanakkale 14-09-2020 |