KIRK YILLIK SIR
Serbest şiir denemem.
KIRK YILLIK SIR Okumak şu an bize para kazandırmaz ki kızım. Bitsin artık! Evimize yeterli para lâzım. Odun lâzım. Bulgur lâzım. Un lâzım. Altı küçük uşağı bırakıp git kocaya var diyorlar. Sizi yurtlara yerleştirip ben keyfime mi bakayım . Sonra da her gün sizler için oturup ağıt mı yakayım . Hep birlikte çalışalım Kimseye avuç açmadan boyun bükmeden Bu işin altından kalkarız Tutunuruz hayata üzüm salkımı gibi sarkarız . Evimizin direği çok da erken yıkıldı Felek ile hesapta dişlerimiz söküldü Gidenler erken gitti yapraklarım döküldü Tutunalım hayata ya Allah ya Bismillah Olur gider inşallah Tevekkel tü TealAllah. Böyle demişti anam Nurlarda yatasıca Kötü kaderi yerlere batasıca. Ne gecemiz belliydi ne de gündüzümüz. Üç saatlik uykuyla çift vardiya çalıştık Odun, kömür, yakacak, bulgur lâzım almıştık Gurur duyduk içimizden dumanımız salmıştık. Böyle geçti aylarca bell’etmedik derdimiz Okuma sevdasıydı yürekteki yaramız Yalvar yakar anama durmadan yaşım döktüm Nihayet kabul etti ben mutluluğa aktım Bir kuzuydu sermaye, satıp da harçlık etti. Fakülte macerasına ben ilk adımı attım. Çırpınıp tez atlattık kara gün çabuk geçti Giden gitti ömürden ecel bazısın biçti. Kırk yıl saklandı bunlar Kırklanmış durum güçtü Hâlâ geçmem sevdamdan ben okurum okurum Yüreğime en güzel nakışları dokurum. Ayırt etmem bir şeyi yeter ki kitap olsun Her birinden apayrı güzellik kalbe dolsun. KARDELEN(Ayrıkotu) 25.06.2020 Tülay Sarıcabağlı Şimşek Dinar/Afyonkarahisar |