BELKİ BEN İSTANBUL'UM
bir gün Galata Kulesi`yim
bir gün Boğaz`da yaldırdayan yakamoz Martıyım bazen deniz mavisinde kanatları ıslak yalılara selam duran kaptanım yolcu vapurunda İstanbul`un Bir Cuma sabahı Sultan Ahmet`te şırıldayan şadırvanın sesi Surlarda gizlenen tarihin izleriyim Can veren askerlerin kılıçlarının ışıltısıyım Bir 29 Mayıs günü 1453 yılında İstanbul`a giren neferlerin ayak tozlarıyım belki de Bir gün Beykoz Çayırında bir çiçek Kalamış`ta huzur bekleyen bir aşık olurum Haydarpaşa`da bir yolcu bekleyen Yaşlı bir insanım belki de Gurbet diye sılasından çıkıp Umutlu bir hüzün ile İstanbul`a ayak basan Bir işçinin çilesiyim Bir sanatçıyım bir ressamım Beyoğlu`nda tramvayı resmeden Veya Üsküdara gider iken Sevdalının bulduğu mendilim Ayrılığın gözyaşlarını saklayan Belki ben İstanbul`um Uzun çağlar boyunca yaşayan Belki hiç yaşlanmayan Belki de güzelliği yaşanamayan |