Aykırı merasim / her geceŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çizdiğim ne varsa afişe edip
saçlarıma örüyorum.. sevgili: göğüs çatalı özlemese dualarımın altını ince bir çizgiyle çeke çeke hamuruna mayalamazdım -yürek /diyorum/yürek-
Mayası bozuk zikirlerimin artık
ve içimdeki sabır okşamıyor saçlarımı . annemin acısı gibi tenimde bir yangın. uykularımda varamadığım o son tâ ki o gün.. kaybettiğim masumluğu öpüyor dünya aklım yamanıyor bin yıllık suskunluğa ve kanı çekilesi bu sürgün.. uçurum oluyor umutsuz pencerelerde. Genzimde o taştan yas aykırı merasim her gece ve yıldızların zerafeti tutuşur ellerimizde bulaşır bedenime.. Gözlerim sırat köprüsünde istila edilmiş oysa ne varsa bizden yana adım adım dizdim karanlığın orta yerine.. varsın yaksın araf’ın hengamesi tozlarım doğarken her fecre tentesi yırtık bir umuttu benimkisi yavan ağızla okunan. Şimdilerde acı ile kurulan bu köprüden geçerken silkelenip hatırlıyorum üstümüze düşen o tavanı.. biraz sen biraz ben.. ve gözlerinin kıyısında ki tuba dediğim kıvrımlar. tâ ki o gün.. yokluğunda kuruyan damağım pervasız.. Zincirliyim sana sevgili derken ilah-i ikramdın sen bana turabın erbabı inse tokattı her halin! İnsansın dedi ahde sadık olan üryân ayandı her bakış! Ne zaman kan sızdırsa kalemim sen yoktun... Mavi tohumları atardı minarelerde çınlayan dualarla sararken urbalarımı ince bir detayla süslerdim kırça sakallarını ki nefesinin değdiği yer cennetim olurdu.. üstüm başım kimin umurunda ? kime ne solu(n)da ki halâyıktan? kime ne nîmet saydığım bu hayâlin gölgesinden? Şimdi kapanmayan bir yaradır alnımın şakına değen ///// artık tırnaklarım kulağıma çalınan her sese vahşi! //// Reyyan Merva Abdülaziz 2018 NİSAN |
kutlarım çok begendim