o sabah
Unutulmak…!
Senelerce unutamam diye boynuna sarıldığın bir gün ellerinden kayıp giderse… Ya o sabah uyandığında yanında olmazsa, Günaydın diyerek buseyi konduramazsan o sabah yanağına, Aynı masada kahvaltıyı tek başına yaparsan o sabah… Ve…! kısa bir zaman sonra başka birine gülümsersen bir sabah… bir avuç kara toprakla gömülü sevdiğinin kemiklerini sızlatırsan yeni bir sabah ta… artık gidip ağlamayacaksın o mezarın başında öylemi? Belki de yerini bile unuttun gözyaşlarına boğulduğun tabutun, Nasıl da harap olmuştun cansız bedenini gördüğünde Sanki sende girmiştin onunla kara toprağa o sabah… Şimdi…! Yeni bir sabah ta bu kadar kolay mıydı yeni bir başlangıç? Aynı yastığı farklı bir kokuyla süslemek bu kadar mı basitti? Her sabah ki buseyi farklı tene dokundurmak ve acaba aynı tadı almak mümkün mü olmuştu? Ayşe Akpınar |