GÜLEN DAĞIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sizlerinde kışlarında tepesinde karını, baharlarında kara bulutlarını, yazlarında sisini, dumanının seyredip; zirvesine çıkarak, uzaklara el sallamak istediğiniz bir dağınız yok muydu? Hani kendisi küçücük bile olsa yüreklerimizde, hayallerimizde kocaman, koskocaman olan bir dağınız…
Ben çocukken Torosların koynunda yaşardım. Oralarda bir sürü dağlarım vardı. Görünmeyen arka yüzlerini merak ettiğim, ufuk çizgisinin düzlüğünden de etkilenerek, o dağların arka taraflarını sonsuz düzlükler olarak hayal ettiğim; Yaz gecelerinde tepelerine çıkarak sırıklarla yıldızları düşürüp topladığım bir sürü dağım… İşte onlardan biride GÜLEN dağıydı. Gönül, onunla söyleşmek istedi. Bakalım ne dedi? Bir taraftan karlı dağlara bakar gülersin Bir taraftan mavi Akdeniz’e göz süzersin Şimdilerde başımda taçsın, ağasın beysin Bir gün olur, bende giderim, sende gidersin! Ayaklarının altında Manavgat Ovası Uzaklardan sana bakıyor Morca Yaylası Kimedir de, o dumanlı başının havası? Bir gün olur, bende giderim, sende gidersin! Gün batımında güneşi koynuna çekersin Çıplak gecelerde başınla aya değersin Ne bu alım çalımın, sanki tek büyük sensin? Bir gün olur, bende giderim, sende gidersi! Tek kendini sanma gönüllerde taht kuranı Gör, Katran Dağını, Gedefe’yi, şu Kavzan’ı Benden başkası çekmez ki senin bu tafranı Bir gün olur, bende giderim, sende gidersin! Of be Gülen Dağı, kararıp, kararıp çökme! Boz bulutlara sarılıp, bana çalım etme Bende buralarda kalıcıyım, gitmem deme Bir gün olur, bende giderim, sende gidersin! Çok havalanma, Yükselin kopar gönül bağı Dünyaya güvenme, belli olmaz solu sağı Bir bakarsın, bize de örer bir ayrılık ağı Bir gün olur, gideriz… Gider be Gülen Dağı! 17.05.2020// Mustafa YÜKSEL |