Dostların Dostuna Canı Dost Eder
Dostum vardır dosta beni dost eder
Canın kokusuyla canı mest eder. Hakk’ın huzurunda beni dest eder Dostların dostuna canı zal eder. Gül bağında gülün bizi gül eder. Yandırıp narlara suzi dil eder Hak ile konuşan bizi dil eder. Dostların dostuna bizi gül eder. İçirip kevseri mestâne eder Bandırıp müskîre divâne eder Şu aciz gönlümü meyhâne eder Dostların dostuna bâde gül eder. Dostlar meclisinde bizden söz eder O şuh işmarıyla bize göz eder Herdem körükleyip bizi köz eder Dostların dostuna bizi lâl eder Biz KULLARIN her dem seni zikreder Zikrinde hem daim seni fikreder Kul Ahmed’in her dem seni zikreder Zikrinde hem daim seni fikreder Günahlarımızı bizim affeder Dostların dostuna bizi KUL eder. Dostum günahımı daim affeder Dostların dostuna beni KUL eder. Dest= Âlî makam. Meclisin şerefli yeri. Zal=Deli (TDK) Nar=Ateş Suzi dil= Gönül yanması. Mestâne=Sarhoşcasına. Sarhoş bir kimseye yakışır surette. Müskîr= Sarhoşluk veren, şuuru kaybettiren, aklı gideren ve keyf veren madde. Bâdegül=Gül renkli şarap İşmar etmek=el, göz, kaş ya da baş işaretiyle bir şey demek. Lâl=Parlak kırmızırenkte, billûrlaşmış, saydam değerli bir taş.(Burada taşın rengi konu edinilmiştir.) Ahmet Kuloğlu |