Yüreğinde cizdigin mekandır sana yurt
Yürüdünmü, başın dik yürüyeceksin arkadaş
Sana bir yoldaş olan olacak Belki dağ belki bir taş Süsleyeceksin rüzgarla Boylu boyunu. Sen bir şeyi unutmayacaksın Şu dünya mekanında oyun içinde oyunu Alnındaki terdir senin yagmur taneciklerin Yay çizen kaşların O ela gözlerindeki bakışların Tarihin içinden süzülen nakışların Dağları erittiğini unutmayacaksın arkadaş.. Belki vurulacaksin Öleceksin O topraktan yeniden dirilmeyi bileceksin.. Sen hedeftesin unutma Ay düssede karanlığa Doğruluğu kendine güneş edineceksin Ağlasa karınca Onun derdini dert edineceksin... Yoldaki gölgeni tanı Kalmamışsa bu dünyanın doğru yanı Doğruyu sen bulacaksın Unutmayacaksın Toprağın bağrında yatanı. Yanılmasın gözün Serapkarda kandrılmasın umudun. Sen yapacaksın en güzeli Unutma, edebi ezeli. Sen’ uzun yollardan geldin Kurt gibi sezeceksin oyunu Unutma aslını neslini soyunu altayları, anadoluyu. Sen oğlum Sen kızim Fidan boylu dediğim Yiğidim dediğim. Unutmayacaksın oyun’u Unuttuğun an bil ki Ne dostun var Ne arkadaşın Zincire vurulmuş halindir sana yoldaş Son yurdunu léş kargalarına pay degil Leş kargalarını dar edeceksin bu yurdu.. Sur gibi dimdik ayakta Son kalenin burçlarında dalgalanan bayrakta. Hissedeceksin kendini arkadaş Şafak vaktinin sessizligi bozuyorsa kurt Yüreğinde çizdiğin mekandır sana yurt.. |