Sevginin Gözündeki YaşlarBir Nazım bir Pirayenin hikayesi sonu yok bu aşkın kuzum biliyorum gelmiş geçmiş en büyük aşk bizimkisi gölgelerin seviştiği olmuş rüyaların tılsımı hem var kadar gerçek ama aslı olmayan bir iftira kader değil yaşamak acımamalı aşkın dokunuşu tende endişelerle dolu gözlerin haketmedi ki bu kılıfı dar bu elbise bedene hakim savcı yargıç dar çıkartın beni bedenimin içerisinde bir başka ben var alttan ısıtmalı roma hamamlarında terlemekse cezamız gel kadeh kaldıralım agorada ki Afrodizyasın şerefine aşk kadehinde mehtaplı bir akşamda iki kişilik tende yılmak yok kitabımızda ehlibeyttir soyumuz vatan belledik kopup geldiğimiz ata yurdundan bu topraklara ölmek varsa uğruna bir kadın için zor gelmese gerek cana vatan millet topyekün Sakarya Fırat birde sen gerek her tene sevmek gerek osho yu anlamak gibi sınırsız paylaşım var uzak mesafeler bahane cana bana aşkın kadını gerek sana erkeği kıpırdatma göz bebeklerini içinde yolcuyum kainata yazmadı hiçbir kalem fısıltılar içinde bu cehennem dünyayı ağlarsın sevginin gözünde ki yaşlar düşer üryan bedenime zorbalıktır toprak olmuş üç ayda geçen bir ömre üzülme sevgilim avaredirler bakmaz kimse işin bu yanına bir katreyle var olduk üryan bedenler ana rahminde evvelden beri dudaklar gezinir çocukluktan tende ilkin ana öper kanlı bedenimizi kucağına alınca seni beni iki sevgi vardır sadece bildiğim ikisi de sende kolların sardımı kokladığın evladın diğeri bendim kıyamet kopsa hani alaman topları patlasa sende vazgeçmezsin ellerin olmasa ayakların kopsa toprak olacaktır ak pak tenin düştüğüm yerde olsa kıvrımlı yollar sahiplerinden ötürüdür arazinin seninse asiliğinden ötürüdür bukle bukle saçların sabrın sınırsız inancın tam kuvvetlidir bileğin ver öpeyim alçak şovalye ünvanımla kudretli elin avaredir bilesin gücü sadece bileğinde olanlar dişi ekseninde döner dünya doğurgandır ana tohum Eski bir hikaye... |