ÖMÜR GELDİ GEÇTİKolay mı elli bir yıl bu sinede Yavaş yavaş ömür geldi de geçti Ak saç sakal oldu, bunca senede Al yanak gül yüzüm soldu da geçti Gençliğim geçmedi ana kucakta Aş, ekmek aradım köşe bucakta Yetim öksüz kaldım asker ocakta Öksüzlük kalbimi deldi de geçti Çiftçiliği yaptım kara sabanla Yoğurup pişirdim gurbet yabanla Ekmeğim paylaştım dağda çobanla Ağayı, paşayı bildi de geçti Ben bağlayamadım kimseyi harca Parasal durumum geçmiştir darca Yıllarca çalışıp gönderdim borca Varımı, yoğumu aldı da geçti Âşık oldum sevgi koydum gönül’e Sevgim büyüdükçe döndüm bülbüle Çağırdım aşkımı, koşda gel hele Bakıp ta yüzüme güldü de geçti Çok istedim huzur ile çağlamak Yârimi göğsüme basıp bağlamak Payıma düştü bak yine ağlamak Her gece hüzün’e saldı da geçti Dostlarımın çoğu tuzakmış bana Dünyada mutluluk uzakmış bana Hastalık ciğerde azıkmış bana Günden güne ciğer öldü de geçti Eş, dostun kazığı zoruma gitti Doktorum dediğim ciğerden etti Vefasız bu yıllar beni tüketti Acıları bana kaldı da geçti Ömür feleğin çemberinden geçti Mutluluk, huzurum fizana göçtü Sağlığım tükendi uykular kaçtı Her gece uykumu çaldı da geçti Hayatımda kar kış fırtına esti Kaderim yarama tuz biber bastı Yalvardım feleğe, yüzünü astı Başımdan saçımı yoldu da geçti Kuru tarladaki buğday darıdan Kaderimi böyle yazmış Yaradan Şairliğim ise, basit sıradan Ağlamak kaderim oldu da geçti Necati diyorki şan şöhret boşa Mendil bulamazken gözdeki yaşa Elbet koyacaklar, musalla taşa Yavaş yavaş ömür geldi de geçti Necati KEÇELİ ADANA |