İstanbul
Medeniyetler tohumlarını İstanbula saçar
Birbirine sarmaşık rengarenk çiçekleri açar Yeşeren aşklara yelken açılan Boğaziçi’nde Kız Kulesi cazibeli gelin gibi neşe saçar İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar Sefa sürülen Çamlıcada yüzlerden neşe taşar Sevdalı gözlerle bakan dilberi kalplerde yaşar Mavi düşlerle adalara açılan vapurların Ardında maviliğe kanat çırpan martılar coşar İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar Süleymaniye mabedi gözden gönüllere akar Minarelerden Uşşak ezanlar semalara çıkar Gündüzün cümbüşü gecenin gizemine dalınca Güneş vuslatın hasretiyle aynası aydan bakar İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar Misafirperver ruhlar Eyüp Sultanı mesken tutar Sultanahmet Ayasofya iman ve bilgelik katar Aklın tutunduğu dalı kıran Karacaahmette Kendilik düşünceleri doruklarda turlar atar İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar Necip Fazılın Canım İstanbulu yürekler yakar Orhan Veli Kanık ritminden ezgiler saçar Yahya Kemal kuşbakışı zevkiyle tepeden bakar Baki Nedimle bülbül öter güller laleler açar İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar İstanbulu düşünüyorum gözüm gönlüm açık. |