Bir dosta...
Hüzünlü bir dokunuş hissediyorsan
yüreğinin henüz buz tutmamış bir yerinde, gözlerin arıyorsa bir dostun gölgesini salınıp giden sonbahar yaprakları ardından, gülün yanaklarına düşmüşse ayazın rengi, soluyorsa adım adım uzaklaşan benliğin, hülyalı bulutlar betonlaşmışsa baş ucunda, bir mezar yerine dönen ıssızlığı yüreğinin, sıcak bir merhaba ile ısınmayalı hayli zaman olmuşsa demli çayın sıcaklığında... Unutma dostum! çok uzaklarda da olsa, eskisi kadar değerli olmasa da, şakaklarında beyazın yorgunluğu dinlense de, bir peri masalına ruhunu kaptırmış şu divaneyi sakın unutma! Çünkü o senin gerçek dostun.... |