Bogaziçi Köprüsünden Deniz Fenerine
Taş ve topraktır mayası mutlak
Sana gelen çanak topraktır hepsi Coştu köpürdü aydan bildik mülkü Elmas tandır cam gözü (dönen) idaresi Devleti-ala hikaye tüccarlar çıkalı Tüccar demek bir aşağılamaktır mutlak Alıp alıp satarlar her bir şeyi paye paye Tamburacının cilası güzelim denizfeneri Oturmasın diye kara dedikleri yere Ticaret yolu icadındandır imarı Sanma çok eskiye dayanmaz yani varı Savaş falan palavra safi cep ken dir amacı Öyle ıssız öyle çetindir karşıladıkları Işıldar isimleri yaldızlı yazılı okursun Bir hışımla geçer yanından şapka çıkartarak Ölümlere gider içinden//sen umut dolu Döner hep aynı yönde fener işçisiyle Biri diğerinin yamağıdır mutlak esas Yangın gözetleme kuleleri gibi asi sert Bir yanı hep yamactır kader gibi her ikisininde Güzelim Boğaziçi köprüsünden ötede.(Cümle bitene kadar amaca hizmet eder.) |