Ölüler Diridir Diriler Ölü
Toprak kimlik biçti bize ruhundan,
O bizim ruhumuz bu coğrafyada. Göğsüne bastırıp, kulaklarını, Nereden bilecek? Dinlemeyenler, Anadoluluyu, Anadoluyu; Bileği Fırat’tır, kafası Dicle, Kalbi Kızılırmak, kanı Sakarya. Devler, cüce olmuş cüceler, ulu, Ortada gezinir ruhsuz bedenler, Ölüler diridir, diriler ölü… Yesevi’nin nefesinde göründük, Yunus Emre hırkasına büründük, Ölümsüz boyayı onlardan aldık: Ayağı toprakta gözü yüksekte, Sultanlığa çıktı kulluğun yolu, Türkçe Türkçe, bayrak bayrak dirildik. Uyan ayağa kalk ey Anadolu! Ölüler diridir, diriler ölü... Güneş mızrak gibi yükselir sabah, Ve bir bomba gibi batar her akşam. Benlik denizinde yaşarken çölü, Deri değiştirmek kâr etmez bize. Maskeler takınıp, yersiz ah ve vah, Ölüler diridir, diriler ölü… Hep bal rengindedir ayın gözleri, Her gece gülümser, gündüz darılır. Yabancı sevdalar köz etmez, külü. Sonsuzluğa çağırmayan sözleri, Bir Yörük kuşağı gibi sarılır. Ölüler diridir, diriler ölü… Ses hızını aştı yozlaşma hızı, Onlar güne bakan, şu rüzgârgülü. Ta derinlerinde çözülmez şifre! Milli mesajlardan yoksunluk sızı. Kaba, cırlak değil bu ses senfoni, Ölüler diridir, diriler ölü… Ummanları aşan ceddin torunu, Bugün dert ediyor damladan gölü. Biriktiriyoruz bir öfke gibi, Yüreklerimizde çınlayan sesi. Hep beraber yıktık şuur surunu; Ölüler diridir, diriler ölü… Ikınmaz sıkınmaz açıkça söyler, Hayal dünyamızdan kaldırır tülü Vurur yüzümüze biz aymazların. Çelik tıkaçlarla kulağımızı, Tıkamak susturmaz vicdanı beyler. Ölüler diridir, diriler ölü... Özcan İşler |