Yüzünle yer değiştirir hüzün
Farzet ki darmadağın bir odanın içindeyim, ama oda da eşya yok.
Kendimi bulmak zorundaydım, buldum. Kazanmak için ufalmaktansa, korkusuzca kaybetmeyi yeğledim. Çünkü hiçbir tecrübe bu kadar dürüst değil ve hiçbir gurur böyle aşağılanmayı hak etmezdi. Ben seni rahatsız edecek kadar doğru, sen elle tutulamayacak kadar yalan. Ben sana beni hatırlatan o beyaz çiçek, sen içime batıp duran kırık dal. Beni yokluğunla sınasan ne olur, sınamasan ne olur? Zaten hayatın kendisi bir masal. Bir var-mış, bir yok-muş ile başlıyor her şey. Sonu hep keder. Kusursuzdur her aşk, telaffuz halindeyken. Farklı konuşanlar, aynı susar. Ama biz seninle aynı konuşurken, farklı sustuk. Susturdun. Gün gelir düğümler çürür. Bağlamaktan yorulduğum her şeyi kendi iyiliğim için bıraktım artık, yok olsun. Vurduğun yerde düştüm ama, düştüğüm yerde kalmadım. Beni yalnız koyduğun yeri unutmadım, gideceğim yere vardım. Yerle bir olmak, hem de beklenmedik bir an’da. Elbet birgün mutlaka, sıra sana da gelir iki gözüm. Anlamazsın, o güzel yüzünle yer değiştiriverir hüzün. Leytun Yıldız- (sessiz kadın) |
sessizliği şiir, yankısızlığı uçurum olan kadın...