Adam
Bu tahminsiz havada;
durgun yumrukların yüreğin çoştu sanki gökyüzünde uçan bir kuştu uçar bir gün; açar ve uçar varoluş amacı için illede uçar. tutmuş bir elinde şarab-ı ikram simândan dökülür aynalar simân bir rıhtım kenarı sönmüş bir ateşten daha yumuşak ve sıktın yüreğini öbür elinle yağmurcuk damlamış ensene sende adam oldun desene doldur şimdi hasreti arka cebine. |