1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
674
Okunma

Çürük kapılarının paslı menteşeleri
Yalnız havadan başka bir şey salmaz içeri
Küf kokan zındanların ıslak duvarlarına
Tırnağımla kazırım umudumu yarına
Zincirler yüreğimde beynimdedir ağırlık
Çığlıklardan kurtuluş,bir niğmettir sağırlık
Vurulmaz zincir denen illet düşüncelere
Ruhum aşina artık sabahsız gecelere
Bir sabah düşlüyorum sesten ışıktan nurdan
Rüyaların yandığı başdöndüren buhurdan
Nefes nefes aldığım anne sütü gibi tad
İmkanı varsa gelsin,imdad olmaya imdad
Çeksin alsın altımdan zemin denen minderi
Çürümüş yaprak gibi ezsin mesafeleri
Ufuklardan atını sürsün de gelen atlı
Anlayım ki ölmesi vuslattan daha tatlı
Her kapı çalındıkça kıyam eder umutlar
Hayat ölüm arası mesafe artar artar
Bir çıkrık zinciri bil,bir yükseliş bir iniş
Buğday tanesi gibi ufalanış tükeniş
Hayır böyle bitemez bulmadan definemi
Hangi rıhtımda bekler hazine yüklü gemi
Omzumdaki yük ağır arayıp bulmalıyım
Hayat elbisesini yırtıp soyunmalıyım.
25.01.2020.GÜREL Nezlim
5.0
100% (5)