YUNUS MÜREBBİ (Bayraklı Sultan)Hüsamettin Çoban Bey, Yunus’u şöyle süzdü Sene bin iki yüz dört, mevsimlerden de güzdü. -Beyim yarın bayraktar ben olmak istiyorum Tüm gücümle burçlara tırmanmak istiyorum. Haddin değil diyerek Ata Beyim gürledi Ilgaz’a çarpan sesi dorukları bürledi. -Beyim gece rüyama peygamberimiz girdi Elini öptüğümde yüreklerimiz birdi. Kulağıma dedi ki; bayrağa iyi sarın Şehadeti dilerdin, kavuşacaksın yarın! Baş eğmeyen Uç Beyim, bu sözleri duyarak Sancağı teslim etti Son Nebi’ye uyarak. Sipahiye bu sözler fazlasıyla da yetti Çadırında Mürebbi son geceyi zor etti. Şafakla birlik sanki kaleye Türkler aktı Çelikten pusatları Bizanslıları yaktı. Yunus’un yiğitliği doldursan sığmaz hurca Kendi şehit olsa da sancağı dikti burca. Bayrakla coşan asker kırdı demir kapıyı Kafirin avucundan aldı taştan yapıyı. Kastamonu Kalası çetinindendir kayrak O gün bu gün burçlarda, dalgalanır bu bayrak! İsmail SÜKLÜM 31 Ocak 2020 |
Şairi şair yapan kalem tuttuğu eldir.
Bu değerli elleri kutlarım.
Selamlarımla...