mutluluk
yine taştı değil mi
gönül kabın. hadi bakalım şimdi... kadeh kadeh,şişe şişe iç şarabı. sarhoş ol,gez dolaş; serseri bir ayyaş aşık gibi; ara bir kadını. kimi zaman; al abdestin kıl namazın. sarhoşu ol aşkın. gez dolaş dağı taşı, seyreyle ; gezen mahlukatı okyanusları,şelaleleri çağlayanları; akan suları... fakir seyyah aşık bir derviş gibi. kimbilir o zaman; kaç volkan kabaracak patlamaya hazırlanacak , içerin de; kaç fırtına,kasırga, kaç boran kopacak. kim bilir; hangi rüzgarlar esecek,belki alize rüzgarları eser. bakarsın her şey sakinleşir. rahatlatan huzur veren,gönlünü hoş eden; tüm vücudunu tenini okşayan, seven meltem rüzgarları eser. o rahatlıkla sessizliğe bürünüverir insan. mutluluk bu işte; kaç volkan patlar, hangi rüzgarlar eser gönül kapılarında; çiseleyen yağmur doldurur, gönül kabını içerinde. bakarsın gözlerin de; sağnak sağnak yağar, yağmur olur göz yaşların da. |