eliyle koluyla...
eliyle koluyla parla konuşuyordu.
adam göz mesafemdeydi duymam mümkün değildi. kadın ayaktaydı kocası banka oturmuştu. otobüs durağı... elini havaya hançerleme sokuyordu adam. baş parmağını açtı: işaret parmağıyla ters "L" harfini icat etti. göklerin atmosferini yardı. adam çırpıyordu etraf-ı ayana. "bıçak" saldırma olmuştu, sokuyordu aşağı hava boşluğa, yukarıya. karı- kocalara söylüyordu. bağıra çağıra. sövüyor muydu? söyünüyor muydu? ne bahsediyordur ki? "yirminci yüzyılın tıbbı insanlara ölüm ve yaşlanma hususunda yardım edemedi..." mi? diyordu. can siperanelik olunabilir ki başka? karı- kocalar... adam otobüse binmişti. bana taraf geliyordular. konuştukları herşeyi işitebiliyordum: - beşinci evliliğini mi yapacakmış kızı, fatma! - he he he... gönlünün prensini buluncaya kadar dedi ya remzi! yalçıner yılmaz 960toki çanakkale 11-01-2020 |