Anne babası ayrı olan, baba özlemiyle yanıp kavrulan bu yavrucak’ın baba ve annesi daha altı aylık iken ayrıldı ona rağmen babasına hat safhada özlem duyuyor. Ne yazıkki baba mahkemenin takdir ettiği günlerde bile ziyarete gelmiyor. Ona rağmen şaka da olsa babaya kesinlikle laf söyletmiyor. Niğde de evlerinin penceresinden gördüğü bir dağ da OGM yazısını babam bana yazmış diye hayel kuruyor.
Bu yavrucak Yiğenimin kızı olur. Allah iki cihan saadeti versin

MIŞIL MIŞIL UYURSUN

Ona çocuk deme sen, kendinden büyük aklı
O gerçekten çok özel, aklıdır onun farkı
Dağlara yorum yapar, bu yazı bana diye
Vicdanlar kör olsa da, bu sevgi bilmem niye

Masumum, kara gözlüm, mışıl mışıl uyursun
Meleklere söyle sen, hayalini duyursun
Saçının her telinde, sen kaç elem taşırsın
İyi yetiş sen yavrum, tüm insanlık şaşırsın

Bak anneyin dilinde, sana hayır dualar
Seni bela görenler, Allah’ından bulalar
Bilirim güzel yavrum, hayalini düşünü
Aklından geçenlerle, hayale! gülüşünü

Beyaz atlar bularak, sen kimi kaçırırsın
Vicdanlar mahkum olmuş, sen niye şaşırırsın
A benim güzel yavrum, kimseye laf söyletmez
O küçücük kalbinde, neler taşır belletmez

Üzülme güzel kızım, iyi günler gelecek
Allah sana yar versin, kadir kıymet bilecek
Kara gülüm deyince, de bana, pembe gül der
Bir elinde havuçlar, muzları severek yer

Sermin mi, Şeyma mısın, soy ismin elbet Bahar
Görmeye gelmese de, gönlü hep onu anar
Bu elem senin ile gitmez yavrum mezara
Bu yavrucak özlemiş, haber salın sezara

Bir dayı bal getirir, diğerleri boş durmaz
Sevgiler karşılıklı, bu yürek boşa vurmaz
Niğmetullah dayından, bilirim önde tutan
Gülü kime verirsin, bize de ver bir tutam

05. 01.2020

Şair yazar : Niğmetullah Şentürk
Niğde