Trabzon'um Konuş Benimle(Ellerimle Okşadım Toprağını)
Trabzon’um konuş benimle,
Hangi yaylanda gülecek yüzüm. Hangi ağacın gölgesi serinletecek beni. Hangi soğuk suyun,söndürecek içimdeki ateşi Hangi yeşilin unutturacak bana, o gözleri. Ellerimle okşadım toprağını Taşa da dehti,kanadı da elim Hiçbir zaman acımadım Gözlerim yaşla dolsa da ağlamadım. Ümitsiz bir aşk değildi yaşadığımız Sevgiyle sarılırdı bedenimiz Kim çözdü prangaları kalbinden Anahtarı sevgimizdi oysa Bu şehrin sokakların da savrulan toz parçası gibiydik Rüzgar savursa da kavuşurduk bir köşesinde Deniz dalgasını geçse de sahille Küçük bir çocuğun yanağını okşarcasına Okşa matımı kumsalı O zaman sen nerdesin Yoksa ben o denizlerde ölenlerden miyim? |
Karadenizli61
Hoşgörüne sığınarak ekledim; Faroz'un(Yalı Mh), yosun ve iyod kokusunu koklar gibi oku:
Selâm ederim...
Kadir Yeter. 24 TEMMUZ 2008 Perşembe günü. TRABZON.
........................................................................
Bakınız: .edebiyatdefteri.com/siir/87513/faroz-limani-na
FAROZ LİMANI’NA
Son kez geçtim dolmadan, o ölü köhne yoldan,
Araç lâstikli ağaç, yaprakları solmadan,
Yaprağından bir bûse! usulca koparırken,
Fotoğrafınla yaşa, dalların kül olmadan...
Çekiciler geçiyor, eyvah! Karşıdan sessiz,
Konuş’ur ak martılar, her taraf çöl ve ıssız,
Geri çekilen deniz, hasret o sâhiline,
Ağaçlar çifte sıra, öksüzler çöplüğünde...
Hayat küskünlerinin, aşkı; Faroz Limanı,
Altmışlık balıkçıyı, alın-çizgiyle tanı,
Kıyı- bucak gezinir, iç çeker- öz ezilir,
Bak! Yaşlı gözlerine, benden fazla üzülür...
Kayıkhâneler hani, bir-bir yıkılmış “Dam”lar!
Mendirek yol duvarı, feryâdlar- ah’lar- gamlar!
Duvarla yere inmiş, körpe üzüm salkımlar,
Dalında incirini, henûz vermiş fidânlar...
Aydınlatma direği, boşa aydınlatmasın,
Karanlık zâten gönlüm, ışık; utanç saçmasın,
Ötede Akasyamı, bekliyor ansız kader,
Yanyana yaşayanlar, ayrı yönlerde yiter!..
Sökülmüş kaldırımlar, târih kokan parkeler,
Altındaki kumları, yetim beklemekteler,
Ayva dibinde tuğla, uzamış nar dalları,
Misâfirim son defâ, Faroz: Gözümde anı...
Karayemiş ağacı, solda fındık fidânı,
Sarışmışlar incirle, karşımda; Torasan’ı,
Yolda kim kaldı yazık, taşınsa da limanı,
Bir hâzan bahçe derdim; Faroz’la kaybolanı.
Kadir Yeter. TRABZON.