Bu serbest çalışmam aslında 2013 senesinde yazdığım ancak bugüne dek nedense herkesten paylaşmaktan çekindiğim belki de paylaşmayı istemediğim, bir günün 24 saatinden kendimi soyutlayıp kendimce bir saat daha ekleyip onu da yalnızca kendime özel saydığım, kendimi sorguladığım, kendimle baş başa kaldığım be yazarken asla düzeltme yapmadığım, ekle-çıkar yapmadığım çalışmamdır.

Bir güne bir saat daha eklemek
Yani bir günü yirmi beş saat yaşamak
Evet evet doğru işittiniz
Bir binaya kaçak bir kat çıkar misali
Kaçak, belki de kaçamak bir saat daha çıkmak için
İnsan ya deli olmalı ya da aşık
Ki zaten her aşık bir deli
Her deli bir aşkın mağduru değil midir ?

Evet itiraf ediyorum suçumu !
Bir günün yasal yirmi dört saatine
İllegal o bir saati ekleyen deli benim !
Bir saatimi kendime mahrem yaşayan
Herkeslerden sakladığım, sakındığım
Sizlerin o yirmi dört saatine bedel
Yirmi beşinci saate vurgun
Yirmi beşinci saate suskun
Yirmi beşinci saate tüm çığlıklarını
Hem en tiz hem de en suskun bir şekilde
İçini döken o deli benim !

Ah mabedim, kutsalım
Herkese yasaklım
Bana, benden daha yakınım
Yirmi beşinci saatim
Sen beni erken bir bahara
Yoksa geç kalmış bir sonbahara mı sürüklemektesin?
Beni zamanın taa dışına çıkarıp
Hangi zamansız sevdaya mahkum etmektesin
Söylesene Allah aşkına
Herkeslerden erken bir ölüme
Ya da ölümden de bir adım ötesine mi yetiştirmektesin ?

Emin Soykök