Ey emek...seni sordum yüreğime ve seni aradım yıkık harebelerde seni. Unuttuğum zamanlarda Ve fabrika köşelerinde. Döner çarklar arasında egemenlerin kasalarında ve eğlence masalarında, unutulan yoksul, gece kondu semtlerinde Ve dolmuş duraklarında. Sabahin erken salarinde koşturan binlerin arasında ve çatlamış, avuç içlerinde nasır tutmuş, bileklerde, Kan ravan akan parmaklar arasında. Kendi oyucağını kendi yapan çocukların yüreklerinde, ve uykulu göz bebeklerinde. Seni sordum yüreğime ve maden ocaklarında Yerin binlerce metre altında kor yüreklerde ve Yüzü maden karası yüreği pak Işçilerin alnında dökülen ter. Jeymesbond çantalı İMF uşaklarının çaldığı ve Emperyalist kasalarda saklanan ve servetleri emekçilerin alın terinden, oluşan bey zadelerin içki sofralarında. Seni sordum yüreğime seni ey emek. Yalnız. |