hasret
O sevdiğin uçup gidince elinden,
Senin için göçer dünyanın yarısı, Düşmez adı ne aklından, ne dilinden, Hayallerinin kaçtır hava parası? Ne geceden haber var, ne gündüzden, Bin yıllık yol gece gündüz arası, Düşünceler arsız beynini kemiren, Üç yüz kılıç darbesi, gönül yarası, Ne darılır, ne vazgeçer o gül yüzünden, Gönlüne işleyen renk katran karası... Kulubemde işlenmiş üst, üste tuğla, Gidende inat iki tuğla arası, Gölgelerden duvara yansıyan tuğra, Kara renkli tablo hasretten fırçası, Yalnızlıkta sessizce atılan nara, Sanki biraz sonra ecelin yaftası, Şu uyduruk saatte geçmez dakika, Hiç gelmez geçen dakikanın sırası, Yükseliyoruz derken düştük ayağa, Göstermez yüzümü talihin aynası, Boş umutlarla saplanırken batağa... Bendeki gevezelik ....................... Boş değil asla ...................... değil mi??? |
Gönlüne işleyen renk katran karası...
Bu dizeler ayrı yaraladı beni, şiir ayrı.
Gerçekten güzeldi efendim tebrik ederim...