Nefes Kadar AzizAçmış kapıyı selamsız sitemlerle Rüzgarına muhtaç olduğum Bilmez ki Tek emelim gölgesine ulaşmak Gün doğmadan çabalarım Yoluna umut toplamaya Yorulmak bilmez azimle Mücadelem sanki ye’cüc mecüc ile Her gecenin şafağında Titreyen yorgun eller Karıncalanmayla baş edemeyen gözler Tıpkı bir önceki gün Umutlar bir sonraki güne Sarkma ile geçer Nerden bileceksin Depremlerin sarsamayacağı Dalgaların aşamayacağı sahilleri Her defasında delip geçen sancıları Sonbahar budamasında İlkbahar gözenekleri diye tahlil eder Her yere geldiğinde sırtı Son bir umutla seni bekler Her ölümün aslında yeniden Yeniden dirilmek olduğu Bazı şeylerin nefes kadar aziz Su kadar kutsal oluğunu bilerek Allahın’dan seni yeniden diler Can Abdullah Yıldırım |