İNSAN KENDİ ODUNDA, TUTUŞUR KENDİ YANAR 15
İNSAN KENDİ ODUNDA, TUTUŞUR KENDİ YANAR
Gözlerinin önünden, hayat bir bir geçecek Ecelin şerbetini, her kul elbet içecek İnsan çaresiz kalır, kaldırmaz başı boyun Azrail baş ucunda, dünyada bider oyun Ruh bedenden çıkınca, ayrılır canın tenden Mevta diye bahseder, insanlar hemen senden Suların ısıtılır, siyah tüter bacalar Salaların vererek, rahmet diler hocalar Yakasız gömlek denen, kefenin se biçilir Hayatta yaptığının, hesabına geçilir Dalgalı hayat biter, ölüm gelir durulur Gizlice yaptıkların, suratına vurulur Teneşir tahtasında, son kez tenin yıkanır Hayratın yoksa senin , defterlerin kapanır Kısa süre de olsa, omuzlarda gidersin Dönülmez yola girer, artık veda edersin Veda edeyim desen, dönüp söylemez dilin Dünyayı kavramlardın, nedense kalkmaz elin Cenaze namazında, kullar dua ederler Ondan geldi o yine, ona gidiyor derler Kabir kucağın açar, toprak seni kucaklar İnsan ölüp gidince, tütmez olur ocaklar Yanında kimse olmaz, melekler soru sorar Para, mal fayda verme, sevaplar sana yarar Irmaktan geçemezsin, nasıl geçen sırattan? Güneş mızrak boyudur, gelirsin sen ıraktan Mizanda taratılacak, günahla sevapların Ortaya saçılacak, dünyada yaptıkların Beratını solundan alırsan artık yandın Sağından aldın ise, cennete bil ki daldın Dostum ölüm gelmeden, ver sen kulun hakkını Azaplar çok şiddetli, kullan hemen aklını Niğmetullah sana da, elbette gelir ölüm Beş vakitte kaç defa, kıbleye dündün yönün Kul hakkını verdin mi? Kırdığın kalbi onar İnsan kendi odunda, tutuşur kendi yanar 05.11.2019 Şair yazar: Niğmetullah Şentürk Niğde |