İSTANBUL'da ISLANMAK
İSTANBUL’da SİS’li BİR GÜN
Bir istanbul sisli günü Kestane aldım iskeleden Vapurlar iptal sisten Tornistan dön ablana yeniden Gelmişşin Eminönüne Varsın sis bassın sen alışkınsın. Bir çayını içmesen olmaz sahilden Köprü altı kaçamakları Köprü de balık ekmek yemenin nostaljik hayalleri Tek tük kalmış martıların çığlıkları Lahmacun oluyormuş güvercinleri Kişiden çok seyyar satıcı dolu meydanı Cami önünde fuhuş pazarlıkları Alanen güpe gündüz Çoluk çocuğun gözü önünde Nijerya’dan gelen siyahi saatçiler Çinliler, İranlılar, Suriyeliler Sanki Birleşmiş Milletler Her türlü renk her türlü insan Günün bazı saatlerinde harlem Bazı saatlerinde Paris Günde 5 kez Mekke Sabaha karşı gün ağarana kadar nefes alan kent Her türlü cins at koşturuyor sokaklarda Kendi şiveleriyle "istanbulluyuz "diyorlar ya Alışmış şehrin sokakları Zorlanmıyor artık eskisi gibi. Boynu bükük Karaköy, Taksim. Geç karşıya Sultanahmet, Eminönü. Bin vapura Boğaz, Üsküdar Geç Kadıköy’e iki adımda Moda Her semti ayrı bir şehir Sohbet derinleşince otobüs kuyruklarında Hemşericiliğin bini bin para Ben buralıyım ben şuralıyım "Vay hemşerim." "neresinden" muhabbetleri Benim şehrim öyledir böyledir İstanbulda ne ki "Yok kalabalıktan boğuluyoruz artık diye kendi kalabalıklarını görmeyenler Gidin o zaman" diyen iç haykırışlarım. Sis dağılmak üzere birazdan güneş ardından yağmur çişeleyecek Şeffaf şemsiyeler karaborsa Ahmak ıslatana yakalanmayalım bu saatten sonra kendi şehrimizde. Havasını da biliriz suyunu da Ayrıca İstanbul’ da ıslanmak bir başka güzeldir.. Anlayanlara... Gülce Şeren/21.05.2019 |
🤓