Kışımız bahara ersin
Yolumuz düşüyorken, ırak ellere
Bir yanık türkü konar, suskun dillere Seher zamanı coşan, boran yellere Katsam tüm dertlerimi, salsam ne olur Yaratan yeşilini doğaya sersin Beklerim ki kışımız bahara ersin Şu yürek yana yana, pişer mi dersin Usulca yüreğine, sorsam ne olur Katmer katmer zorluklar, her biri ayrı Olur olmaz denen söz, dokunur gayrı Güzel odur dilinden dökülür hayrı Derdi şerri kötüye satsam ne olur Ne çoktur engebesi, ömür yolunun Sende midir tapusu, ayak kolunun Bak çürümüş ipleri, dünya çulunun Toplayıp çürük ipi, sarsam ne olur Bil ki Mevlanın adı anılan yerde Rahmet, mutluluk iner, yer kalmaz derde Başka huzurlu yer yok, ara ki nerde Senin yolunda Mevlam, solsam ne olur |