Zamana Bırakacaktım Ama Zamanla Kendimi Bıraktım
Kendi yalanında elbet boğulurdu insan.
Elbet o gün, kendi cümlelerimle kurduğum darağacında sallandıracaktım kendimi. Artık biliyorum ki, Adını hiç hatırlamadığın bir yabancıyım sende. Bir kent ne kadar acıtırsa insanı, O kadar acıyorum. Merak ediyorsan, Henüz hiçbir yaram kabuk bağlamadı. Yokluğun muydu beni böylesine sessiz kılan. Yoksa neden bunca zaman sonra, Hiçbir şey yokken aklıma düşmen! Bir akşamüstü, sessizce içinden vedalaşıyordun benle, Oysa az önce bir enkazın temellerinin atıldığından bir haber, Şehirler arası bir vapurun yüzüme vurduğu acı rüzgarı içime çekiyordum. Çok sonra farkına vardım, Bu yolculuğun bir ayrılığın doğumu olduğunun. Giden ben miydim, Yoksa gönderen sen mi? Cevabını hiç bulamadığım bir soruydu ilk başlarda. Ama şimdi... Biliyorum ki, Gözlerin hiç nemlenmedi bu ayrılığın ardından. Ey İstanbul, Anla beni, kıyılarından son geçişimdi bu! Her acı ilk başlarda biraz sancılı olur. Biraz iç kanamalı. Tutacağımı sandığım sözler verirken vazgeçiyordum senden. Yavaş yavaş, öyle sessiz, öyle acısız ki, Kendi acımı bile unutuyordum. Kendimden mi, yoksa senden mi geçiyordum! Bilmiyordum. Oysa geçtiğim hiç ayak basmadığım bir şehrin sokaklarıydı. Yalın ayak.. Yalın ve çırılçıplak, bedenime çarpan bütün gerçeklerin yansımasında. Ben, Kendi hüznümün şairiyim. Kendi yok oluşumun katili. Dağarcığıma hiç sığmayan bir kelimeye sığındım hep. Seni unutacak kadar az sevdiğime ikna edecektim kendimi. Elimde bir tek zamana tutunmak vardı, Çünkü, Zamanın en iyi yanı yokluğuna alışmaktı. Ki öyle de oldu. Artık uyandığım hiçbir sabahta yoktun. Ve hiçbir kapı ardında beni beklemiyordun. Buna inanmıştım ve Bu yıllarca sürüp gitti. Zamana bırakacaktım. Ama zamanla kendimi bıraktım. Şimdi yeniden dönüşüm sanadır. Yokluğuna yeniden merhaba. |
Ama zamanla kendimi bıraktım.
Şimdi yeniden dönüşüm sanadır.
Yokluğuna yeniden merhaba.
Güzel bir şiir okudum. " Şimdi yeniden dönüşüm sanadır " diyen şair arkadaşı
Kutluyorum...