KARADENİZ KIYILARI
Asfalt şerit çekildikçe o güzelim kıyılara;
Kendine kızgın dalgalar vurup durur kayalara; Karadeniz insanını göçe zorlar taşlı toprak; Gurbeti yurt eyleyenler varmış milyon sayılara. Hoştur rüzgarla sevişmek çamların serinliğinde; Ruhun kaybolup gidiyor yeşilin derinliğinde; Karadenizli nüktedan,hem cefakâr, hem çalışkan; Gönül huzuru buluyor dostların yarenliğinde. Her şiddetli yağmur sonu başlar çiçekler açmaya; Dallar denize eğilir koylarından su içmeye; İki mavi arasına yeşilden örülü duvar; İnan taştan yürek gerek, bu diyardan vazgeçmeye. Sahilden içeri dalıp tırmanınca şu Kaçkar’ı; Çeşit çeşit bitki türü, tırmanıp durur yukarı; Beyaz eşkıyalar kesmiş göğe uzanan yolları; Dört gözle bekler olmuşlar, bütün canlılar baharı. Her çiçekte bir arı var, kestane ormanı dağlar; Genç fidanlar yok olurken yürekleri kara bağlar; Karadeniz insanının asabilik geninde var; Karlar erir baharları, dereler isyankar çağlar! Doruklara çıkıldıkça soğuk titretiyor teni; Sık sık nefeslemek gerek, bu havayı, oksijeni; Hayatın çetin şartları zorlasa da gönülleri; Coşari gözüyle gördü, sarmaş-dolaş eski yeni! İbrahim COŞAR |